'Öyle bir cevher ki dünyaya bedel, Biçilmez bahası Kastamonu'nun. Yapılsa tükenmez o kadar güzel, Haşre dek senası Kastamonu'nun.” ‘Kastamonu Destanı' adlı şiirinin ilk dörtlüğünde böyle seslenmişti İhsan Ozanoğlu…...

'Siz sormayın bana aşkı Ben bu yurdun aşığıyım Kalleş dosttan gözüm yıldı Düşman merdin aşığıyım                                      ...

Bir ramazan akşamıydı. Eski belediye binasının üst katındaki düğün salonunda verilen iftar yemeğinde sıraya giren bir adam dikkatimi çekti. Kılık kıyafeti düzgün, kravatlı ada­mın elinde sefertası vardı. Ezanın okunmasıyla birlikte...

İnsanın doğup büyüdüğü yerler gibisi yoktur. Ne kadar güzel, meşhur yerlere  gitsek de bir süre sonra memleketimizi özleriz. Memleketin havası, suyu, arkadaşlığı bir başka gelir bize. Memleket, yurt dışına gittiğimizde Türkiye,...

Kastamonu'ya giden eşinin dönüş saati yaklaşmıştı. Ço­cuklar uyumuşlardı. Eşinin belki karnı açtır diye sofrayı kaldırmadı. Gerçekten de kısa bir süre sonra kapının zili çal­dı. "Hoş geldin" diyerek eşini karşıladı. Ahmet,...

'Manisa'da Muradiye Camisi yapılırken Mimar Sinan, gün ışırken gelir, gün batana kadar caminin yükselişini seyreder, bütün işçilerle tek tek ilgilenir, birinin yüzü mü asık, izin verir, o günkü ücretini de ödetir, dinlendirirmiş....