ŞEHİT ŞERİFE BACI ÖĞRETMENEVİ (HİKÂYE)

Kızımın elinden tutup otomobilden indirdim. Çantalarımızı aldım. Eşim de bagajı açarak bavulumuzu indirdi. Birlikte yürümeye başladık. Kastamonu Şehit Şerife Bacı Öğretmenevi hayatımda önemli yeri olan bir mekândı. Yıllar sonra bu özel mekâna eşim ve çocuğumuzla tekrar gelmiş olmak beni etkilemişti.

Kaydımızı yaptırıp, anahtarımızı aldık ve odamıza çıktık. Bir süre istirahat edip yerleştikten sonra akşam yemeği için aşağıya indik. Yemekten sonra da bahçeye gidip oturduk. Bahçe çok güzeldi. Garson, bahçenin yeni yapıldığını söyledi. Çaylarımızı söyledik. Ahmet: “On yıl önce burada ilk karşılaşmamızı hatırlıyor musun?” diye sordu. “Hatırlamaz olur muyum.” dedim. Öğretmen olup, kurada Kastamonu’yu çektiğim zaman gideceğim bu yerle ilgili hiçbir bilgim yoktu. Babamın öğretmen olan bir arkadaşı Küre ilçesinde yıllar önce öğretmenlik yapmıştı. “İnsanları iyidir. Kışı serttir. Çok kar yağar. Orman boldur.” demişti. Gerçekten de göreve başlamak için babamla Kastamonu’ya gelirken otobüsümüz Ilgaz Dağlarından geçerken gördüğümüz manzara bizi büyülemişti. Doğup büyüdüğüm ilimde pek ağaç yoktu. Kışın kar da yağmazdı. Oysa ki Ilgaz, beyazla yeşilin buluştuğu bir tabloyu andırıyordu. Otobüsümüzden terminalde inerek bir taksiye binip öğretmenevine gittik. Daha sonra da Milli Eğitim Müdürlüğüne giderek atamamızın yapıldığı yeri öğrendik. Atamam şehir merkezindeki 23 Ağustos İlköğretim Okulu’na yapılmıştı. Bu sebeple şehir merkezinde kaldığım için çok sevindim. Atamamın yapıldığı okula gidip göreve başladım. Okul Müdürü, “Bizim okuldan bir öğretmenimiz öğretmenevinde kalıyor. Arzu ederseniz birlikte kalabilirsiniz.” dedi. Öğretmenevi Müdürü de öğretmenevinde kalabileceğimizi söyleyince kalacak yer problemi çözüldü. İkinci yarı yılın başlamasından sonra bahsedilen öğretmen arkadaşım da geldi. Onun yanına yerleştim ve babamı yolcu ettim. Kış, olanca şiddetiyle devam ediyordu. Hatta okullar üç gün tatil edildi. İşte okulların tatil olduğu bu günlerden biri, hayatımda en büyük değişikliğe sebep olacak bir rastlantıya vesile oldu. Sabah kahvaltımı yaptıktan sonra çarşıya çıkmak için öğretmenevinden çıkmıştım ki. Buz tutmuş zeminde nasıl kaydığımı, nasıl düştüğümü hatırlamıyorum bile. Elimden tutup beni kaldıran genç: “Geçmiş olsun. Bir şey oldu mu? İsterseniz hastaneye gidelim.” dedi. Düşmenin verdiği utançla : “Teşekkür ederim, bir şeyim yok, iyiyim.” diyebildim. İşte o gün elimden tutup öğretmenevinin kapısının önünde beni yerden kaldıran genç, yıllar sonra birlikte Şerife Bacı Öğretmenevi’ne geldiğimiz eşim Ahmet’ten başkası değildi. Benim gibi öğretmen olan Ahmet’le mutlu bir evlilik yapmamıza vesile olan bu özel mekânı nasıl unuturdum.

Kızımın uykusu geldiği için odamıza çıkıp yattık. Ertesi gün Öğretmenevi Müdürü Sebahattin Bey’le de tanıştık. Kendisine: “Bu kadar güzel, bakımlı, temiz bir öğretmenevini öğretmenlerimize sunduğunuz için size teşekkür ederim.” dedim. Gerçekten de öğretmenevinde kaldığımız süre içinde tanıştığımız herkes Öğretmenevi Müdürü için çok güzel şeyler söylediler.

Çalıştığım okullara giderek eski arkadaşlarımızla sohbet ettik. Arkadaşlarımız bizi ağırlamak için adeta birbirleriyle yarış ettiler. Bir akşam toplanıp Hazret-i Pir Şelâleli Parkı’na giderek etli ekmek yedik. Ertesi akşam da Saat Kulesi’nde çay içerek şehri seyrettik. On yıl içinde şehir de çok değişmişti. Yeni bir terminal yapılmıştı.  Gezdiğimiz zaman hayranlığımızı gizleyemedik. Eski terminal yerinde de yeni bir alışveriş merkezi yükseliyordu. Münire Medresesi çok değişik güzel bir mekân olmuştu. Bir akşam burada oturup çayımızı içerken ney dinledik. El Sanatları Dokuma Atelyesine gidip alışveriş ettik. Restore edilen konakları gezdik.  Böylece günlerin nasıl geçip gittiğinin farkına bile varamadık.

Ayrılık saati geldiğinde bizi uğurlamaya gelen arkadaşlarımızla vedalaşıp öğretmenevinden hareket ettiğimizde üzgündük. Bir süre konuşmadık. Sessizliği Ahmet bozdu: “İyi ki Kastamonu’da yaşamışım. İyi ki burada seni tanımışım.” deyip elimden tuttu. Ağlıyordum…(1)

---------------------------------

(1)Meskânların Konağı / Mehmet Sayan

Kastamonu Belediye Başkanlığı Kültür Yayınları /  6. Baskı 2013

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Mehmet Sayan - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Açıksöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Açıksöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Açıksöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Açıksöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Kastamonu Markaları

Açıksöz Gazetesi, Kastamonu ile özdeşleşen markaları ağırlıyor.

+90 (532) 012 37 98
Reklam bilgi

Anket Kastamonu Belediye Başkanı kim olmalı?
Tüm anketler